19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
İbrahim Suresi 6. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Ve-iż kâle mûsâ likavmihi-żkurû ni’meta(A)llâhi ‘aleykum iż encâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sû-e-l’ażâbi veyużebbihûne ebnâekum veyestahyûne nisâekum(c) vefî żâlikum belâun min rabbikum ‘azîm(un)

An o zamanı ki Musa, kavmine Allah'ın size nimetlerini anın demişti; hani sizi kötü bir azapla azaplandıran, oğullarınızı kestirip kızlarınızı bırakan Firavun soyundan kurtarmıştı ve bunda Rabbinizden büyük bir sınama vardı size.

(Hani) Bir zaman (Hz.) Musa da kavmine şöyle demişti: "Allah’ın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın; ki bir vakit O sizi Firavun ailesinden (ve zorba sülalesinden) kurtarmıştı; öyle ki onlar sizi en dayanılmaz işkencelere uğratıyor, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir bela (imtihan) vardı. (Böylece sabrınız ve sadakatiniz denenmekteydi.)"

Hani Musa da toplumuna bu doğrultuda, “Allah'ın size bahşettiği nimeti hatırlayın! O sizi, Firavun yönetiminin elinden kurtarmıştı. Onlar ki, size dayanılmaz acılar çektiriyorlar, oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunlar, size Rabbinizin büyük bir sınamasıydı” demişti.

Hani Mûsâ kavmine:
“Allah'ın üzerinizdeki nimetini, sizi sahibi kıldığı ilâhî değerleri koruyun, kollayın, şükredin. Çünkü o bir vakitler sizi Firavun hanedanından, devlet görevlilerinden, yandaşlarından kurtardı. Onlar size dayanılmaz acılar çektiriyorlardı. Oğullarınızı kesiyorlar, kızlarınızı öldürmeyip, sağ bırakıyorlardı. Başınıza gelen bu sıkıntılar Rabbiniz tarafından büyük bir imtihana tabi tutulmanız; kurtuluşunuz da büyük lütuf/ihsana mazhariyyet.” demişti.

Musa kavmine şöyle demişti: "Allah'ın üzerinizdeki nimeti hatırlayın. Hani size en kötü işkenceleri uygulayan, erkek çocuklarınızı öldürüp kadınlarınızı sağ bırakan Firavun ailesinden sizi kurtarmıştı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.

Hani Musa kavmine şöyle demişti: 'Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani O sizi Firavun ailesinden kurtarmıştı, onlar sizi en dayanılmaz işkencelere uğratıyor, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir sınav vardır.'

Hani, bir vakit Mûsa kavmine şöyle demişti: “- Allah'ın üzerindeki nimetini hatırlayın. Çünkü sizi Firavun ailesinden kurtardı; onlar sizi azabın kötüsüne sürüyorlardı ve oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı diri tutmak istiyorlardı. İşte bunda, Rabbinizden size büyük bir imtihan var;

Bir vakit, Musa kavmine dedi ki: “Allah’ın size olan nimetini hatırlayın ki; sizi Firavun ordusundan kurtardı. Onlar, azabın (işkencenin) en kötüsünü size tattırıyorlardı ve erkek çocuklarınızı kesip kadınlarınızı yaşatıyorlardı. İşte bunda, Rabbinizden gelen büyük bir imtihan vardı.”

Mûsâ, toplumuna şöyle demişti: “Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayınız! Hani, O sizi Firavun'un hanedanından, adamlarından kurtarmıştı. Onlar size azabın en kötüsüyle acı çektiriyorlar, erkek çocuklarınızı doğruyorlar, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı.” İşte bunda sizin için Rabbinizden gelen çok büyük bir imtihan vardır.

Hani Musa, ulusuna demişti ki: «Anasınız Allahın size olan nimetini, sizleri Firavun'un ulusundan kurtardı, en kötü azapla sizi horlayıp, erkeklerinizi keserdi, kadınlarınızı diri bırakırlardı; bunda Tanrı katından sizlere büyük bir sınav vardı»

Hani, Musa (da) halkına (bu doğrultuda) şöyle demişti: “Allah'ın size bahşettiği nimetini hatırlayın! O sizi Firavun yönetiminin elinden kurtarmıştı. (Onlar ki) size dayanılmaz acılar çektiriyor; oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı/kızlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir sınav vardır.”

Hz. Yusuf, zamanındaki ikinci Firavun Reyyan b. Velid’di. Reyyan, Yusuf peygamberin davetiyle Müslüman olmuştu.  Reyyan’ın ölümünden sonra yerine Kâbu... Devamı..

Mûsâ kavmine didi ki: "Allâh’ın size ihsân itdiği ni’metleri düşününüz sizi Fir’avn ’avenesinin ’azâbından kurtardı. O Fir’avn ki erkek çocuklarınızı katl itdiriyor yalnız kızlarınızı bırakıyordı. Bu belâdan halâsınız rabbinizin ’azîm bir lütfudur.

Musa, milletine dedi ki: "Allah'ın size olan nimetlerini anın; size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden sizi kurtardı; bütün bunlarda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır."*

Hani Mûsâ kavmine, “Allah’ın size olan nimetini anın. Hani O sizi, Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır” demişti.

Mûsâ kavmine şöyle demişti: “Allah’ın size lutfettiği nimeti hatırlayın. Hani O sizi, Firavun’un adamlarından kurtarmıştı. Onlar size işkencenin en kötüsünü reva görüyor, erkek çocuklarınızı kesiyor, kızlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunlarda size rabbinizden büyük bir imtihan vardı.

Hani Musa kavmine demişti ki: «Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü O, sizi işkencenin en kötüsüne sürmekte ve oğullarınızı kesip, kadınlarınızı (kızlarınızı) bırakmakta olan Firavun ailesinden kurtardı. İşte bu size anlatılanlarda, Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.»

Hani, Musa halkına, "ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Size işkencenin en kötüsünü uygulayan, oğullarınızı kesip kadınlarınızı sağ bırakan Firavun'un adamlarından sizi O kurtardı. Bu, Rabbinizden sizin için büyük bir test idi," demişti.

Musa kavmine demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Çünkü O, bir vakit sizi Firâvun ailesinden kurtardı. Onlar sizi işkencenin en kötüsüne sürüyorlar ve oğullarınızı kesip kadınlarınızı da diri bırakıyorladı. Ve bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır."

Ve o vakıt Musâ kavmine dedi ki: Allahın üzerindeki nı'metini anın: birvakıt sizi Âli Firanvden kurtardı, sizi azâbın kötüsüne peyliyorlardı ve oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı diri tutmak istiyorlardı ve bunda rabbınızdan size azîm bir imtihan var

Hani, Mûsâ kavmine, “Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani, O sizi Firavun ve adamlarından kurtarmıştı. Onlar sizi işkencenin en ağırına uğratıyorlar, oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı (kızlarınızı köle yapmak için) sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbinizden büyük bir imtihân vardır” demişti.

Hani! Musa halkına demişti ki: “Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani O, sizi; oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakarak azabın en kötüsü ile cezalandıran Firavunculardan kurtarmıştı. Bunda, Rabb'inizden çok büyük bir sınav vardı.”

Hani Musa, kavmine: «Allahın üzerinizdeki ni'metini hatırlayın. Çünkü O, sizi kötü azaba (işkenceye) sürmekde olan, oğullarınızı boğazlamıya, (yalınız) kadınlarınızı (kızlarınızı) diri bırakmaya devam eden Fir'avn ailesinden sizi kurtarmışdır ve bunda Rabbinizden büyük bir imtihan vardır» demişdi.

Ve bir zaman Mûsâ, kavmine demişti ki: “Allah'ın size olan ni'metini hatırlayın; hani, sizi Fir'avun ehlinden kurtarmıştı; (onlar) sizi işkencenin en kötüsüne (evlâd acısına)ma'ruz bırakıyor; (yeni doğan) oğullarınızı boğazlıyor, kadınlarınızı (kızlarınızı) ise sağ bırakıyorlardı. İşte bunda, size Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.”

Musa kavmine “Allah’ın size yapmış olduğu iyilikleri hatırlayın. Bir zamanlar oğlan çocuklarınızı kesip öldürerek, kız çocuklarınızın yaşamasına müsaade etmek suretiyle, size azabın en kötüsüyle azap eden, firavun ailesinden kurtarmıştı. Bu azap sizin için Rabbinizden çok büyük imtihandı” demişti.

O gün Musa ulusuna demişti: «Allah’ın size karşı ettiği iyiliği anın. Sizi Firavungillerin elinden kurtarmıştı. Onlar sizi azapların en kötüsüne uğratıyorlardı, oğullarınızı boğazlıyorlar, yalnız kızlarınızı diri bırakıyorlardı. Bunlarda çalabınızın büyük bir sınaması vardır.»

Hani Musa kavmine «Allah sizi Fir/avunculardan kurtardığı zaman size olan nimetini yâdedin ki onlar sizi işkenceye uğratıyor. Küçük oğullarınızı boğazlıyor, kadınlarınızı kullanmak için koyuveriyorlardı. Bunlarda Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.

Hani Musa kavmine, “Allah’ın size olan nimetini hatırlayınız! Hani o, sizi, oğullarınızı boğazlamak ve kadınlarınızı (kötü niyetleri için) sağ bırakmak suretiyle size azapların/işkencenin en kötüsünü çektiren Firavun ailesinden kurtarmıştı. İşte bunda size Rabbinizden çok büyük bir belâ/imtihan vardı” demişti.

Hani Musa, kavmine şöyle demişti: “Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani O sizi Firavun ailesinden kurtarmıştı. Onlar sizi en dayanılmaz işkencelere uğratıyor, kız çocuklarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir sınav vardı.”

Nitekim Mûsâ da halkına, “Ey İsrail Oğulları! Allah’ın size bahşetmiş olduğunîmetleri hatırlayın!” demişti, “Hani Rabb’iniz, sizi Firavun ve ordusunun zulmünden kurtarmıştı; öyle ki, o zâlimler size en acı işkenceleri tattırıyor; nüfusunuzun artmasını engellemek için oğullarınızı boğazlıyor, kadınlarınızıutanç verici işlerde kullanmak üzere sağ bırakıyorlardı. İşte bütün bunlarla, Rabb’iniz sizi çetin bir sınavdan geçirmekteydi.”

Musa kavmine dedi ki:
-“Üzerinizdeki Allah’ın nimetini hatırlayın!
Size Azab’ın kötüsüyle dokunan, oğullarınızı boğazlayan, kadınlarınızı sağ bırakan Firavun’un ailesinden sizi kurtardı”.
Rabbinizden bunlarda çok büyük bir belâ / sınav vardır.

Musa halkına hitaben şöyle demişti: " Allah'ın, Fıravunların elinden kurtarmak suretiyle size verdiği değeri düşünün. Unutmayın ki Fıravunlar, kız çocuklarını sağ bırakıp, erkek çocuklarınızı keserek, size dayanılmaz acılar tattırıyorlardı. Bu, gerçek sahibiniz olan Allah tarafından size uygulanan çok muazzam bir sınavdı.

Musa kavmine demişti ki: “Allah’ın üzerinizdeki iyiliğini hatırlayın! Allah sizi işkencenin en kötüsünü yapan, oğullarınızı öldürüp kadınlarınızı sağ bırakan Firavun ailesinden kurtardı. Size anlatılan bu olaylarda büyük bir imtihan vardır.”

Hani Musa kavmine demişti ki: “Allah’ın üzerinizdeki nimet(ler)ini hatırlayın! Çünkü sizi işkencenin en kötüsüne sürmekte ve oğullarınızı kestirip, kadınlarınızı sağ bırakmakta olan Firavun ailesinden O kurtarmıştı.” İşte bunda Rabbinizden büyük bir imtihan vardır. [*]

Benzer mesajlar: Bakara 2:49; A‘râf 7:127, 141; Kasas 28:4; Mü’min 40:25.

Hani Mûsa kavmine: “Oğullarınızı boğazlamak,¹ kadınlarınızı sağ bırakmak² sûretiyle size en dayanılmaz işkenceleri yapan Firavun ailesinin elinden Allah’ın sizi kurtarma nîmetini ve bunda sizin için Rabbinizden gelen büyük bir imtihan olduğunu unutmayın.” demişti.³

1 Yani gaddarca nüfus planlaması yapıyorlardı.2 (وَيَسْتَحْيُونَ نِسَاءَكُمْ) “kadınlarınızı sağ bırakıp...” ifâdesi; “a- Kadınlarınızı öldürmüyorlard... Devamı..

Hani, ⁶ Musa [da] halkına [bu doğrultuda]: “Allah’ın size bahşettiği nimeti hatırlayın!” demişti, “O sizi Firavun yönetiminin elinden kurtarmıştı; (onlar ki) size dayanılmaz acılar çektiriyor; oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı: ⁷ (eğer bilirseniz) size Rabbinizden büyük bir sınamaydı, bu.

6 İz takısına ilişkin bu karşılık için bkz. 2. sure, 21. not.7 Karş. 2:49; ayrıca Kitâb-ı Mukaddes, Çıkış i, 15-16 ve 22.

Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle demişti: “Allah’ın size lütfettiği nimetlerini bir hatırlayın; hani size işkencenin en kötüsünü yapmak için oğullarınızı öldüren ve kadınlarınızı da sağ bırakan Firavun ve adamlarının zulmünden sizi kurtarmıştı. İşte bütün bunlarda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı.” 7/141, 40/25

İşte o zamanlar Musa kavmine demişti ki: “Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani O sizi Firavun çevresinin elinden kurtarmıştı? Onlar size işkencenin en bayağısını reva görüyorlar, oğullarınızı boğazlıyor kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı.[¹⁹⁹⁰] Bu yaşananlar, içerisinde Rabbinizden size gelen ağır bir sınavı barındırıyordu.

[1990] Oğullar ve kadınlara dair bir açıklama için bkz: 7:127, not 93.

Musa kavmini uyardı ve: "Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın ki, O sizi, -işkencenin en kötüsünü yapan- oğullarınızı öldüren, kızlarınızı sağ bırakan (böylece kökünüzü kurutmaya çalışan) -Firavun hanedanının zulmünden kurtardı, bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı. (Bu imtihan gereği)

Mûsâ, kavmine demişti ki: "Allâh’ın üzerinizdeki ni’metini hatırlayın, O sizi Fir’avnın çevresinden kurtardığı zaman, onlar sizi işkencenin en kötüsüne tabi tutuyorlardı, oğullarınızı kesiyor ve kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı. "

Ve o vakit Mûsa kavmine demişti ki: Allah'ın üzerinize olan nîmetini yâd edin. O zaman ki sizi Fir'avun'un erlerinden kurtardı. Onlar sizi kötü azaba sürüklüyorlardı. Ve oğullarınızı boğazlıyorlardı, kadınlarınızı da diri bırakıyorlardı ve bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.

Bir vakit Mûsâ, kavmine: “Allah'ın, sizin üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın: Çünkü O sizi, size en kötü bir işkence uygulayan, doğan erkek çocuklarınızı öldürüp kızlarınızı perişan bir hayata zorlayan Firavun'un hâkimiyetinden kurtarmıştı. Gerçekten bunda, Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı.

Mûsâ (a.s.)’ın bu kabil tavsiyeleri geniş olarak Tevrat, Tesniye, 4,6,8,10,11 ve 28. bölümlerinde yer almaktadır.

Musa, kavmine demişti ki: "Allah'ın üzerinizdeki ni'metini hatırlayın, O sizi Fir'avn soyundan kurtardı. Onlar sizi işkencenin en kötüsüne koşuyorlar, oğullarınızı kesiyorlar, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı.

Yâd iyle o vakti ki Mûsâ kavmine: "Allâh'ın sizi Âl-i Fir'avn'dan kurtardığı zamânki ni'metlerini tezekkür idiniz. Onlar, size en fenâ 'azâbı çekdiriyorlardı, oğullarınızı katl idüb kızlarınızı hayâtda bırakıyorlardı. Ve bunda sizin içün, rabbiniz tarafından büyük imtihân vardı."

Bir gün Musa halkına şöyle demişti: “Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani sizi Firavun hanedanından kurtarmıştı. Onlar size en ağır cezayı araştırıyor, oğullarınızı kıtır kıtır doğruyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. O işin içinde, Rabbinizden sizi yıpratan büyük bir imtihan vardı.”

Musa, kavmine şöyle dedi:-Allah'ın size olan nimetlerini düşünün; size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden sizi kurtardı; bütün bunlarda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır.

O zaman Musa kavmine “Allah'ın size olan nimetlerini hatırlayın,” demişti. “Hani sizi Firavun'dan kurtarmıştı ki, o size azabın en kötüsünü reva görüyor, kız çocuklarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyordu. Bunda da size Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.

Mûsa'nın, kendi toplumuna şöyle dediği zamanı da hatırla: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın! Hatırlayın ki, sizi Firavun'un hanedanından kurtarmıştı. Onlar size azabın en kötüsüyle acı çektiriyorlar, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlar, kadınlarınıza hayâsızca davranıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yokluyorlar/kadınlarınızı hayata salıyorlardı. İşte bunda sizin için Rabbinizden gelen çok büyük bir deneme ve ıstırap vardır."

daħı ol vaķt kim eyitti mūsā ķavmına “anuñ Tañrı ni'metini üzerüñüze ol vaķt kim ķurtardı sizi fir'avn ķavmından ħorlıķ eyleyü dilerlerdi size 'aźābuñ yavuzlıġın daħı boġazlarlardı er oġlanlaruñuzı daħı diri ķorlardı 'avratlaruñuzı ya'nį ķız oġlanlaruñuzı. daħı şunuñ içinde belādur [130b] çalabuñuzdan ulu.”

Daḫı ol vaḳt kim eyitdi Mūsā ḳavmine: Añuñ Tañrı ni‘metin üzerüñüze, olvaḳt kim ḳurtardı sizi Fir‘avn ḳavminden. Ḫorluḳ eyleyü dilerler size, ‘aẕābuñyavuzluġın. Daḫı boġazlarlar oġlanlaruñuzı, daḫı diri ḳorlar ḳızlaruñuzı.Daḫı şunuñ içinde belādur Çalabuñuzdan ulu.

(Ya Rəsulum!) Xatırla ki, bir zaman Musa öz tayfasına belə demişdi: “Allahın sizə bəxş etdiyi ne’məti yadınıza salın, çünki O sizi Fir’on əhlinin əlindən qurtardı. Onlar sizə dəhşətli əzab verir, oğullarınızı öldürüb, qadınlarınızı (özlərinə xidmət etmək üçün) diri saxlayırdılar. Bunda Rəbbiniz tərəfindən sizin üçün böyük bir imtahan vardır!

And (remind them) how Moses said unto his people: Remember Allah's favour unto you when He delivered you from Pharaoh's folk who were afflicting you with dreadful torment, and were slaying your sons and sparing your women; that was a tremendous trial from your Lord.

Remember! Moses said to his people: "Call to mind the favour of Allah to you when He delivered you(1878) from the people of Pharaoh: they set you hard tasks and punishments, slaughtered your sons, and let your women-folk live: therein was a tremendous trial from your Lord."

1878 Cf. 2:49. The reference back to Israel and Moses serves a double purpose-as an appeal to the People of the Book, and as a reminder to Quraysh of ... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.