Vekul lilleżîne lâ yu/minûne-’melû ‘alâ mekânetikum innâ ‘âmilûn(e)
İnanmayanlara de ki: Gücünüzün yettiğini yapın, şüphe yok ki biz de yapmadayız.
(Artık) İman etmeyenlere de ki: "Elinizden geleni geri koymayın. Zira, Biz de (inancımız ve amacımız doğrultusunda elimizden geleni) kesinlikle yapacağız."
İnanmayanlara şöyle söyle: “Artık elinizden ne geliyorsa yapın; ama bilin ki biz de, Allah yolunda elimizden geleni yapacağız.
İman etmeyenlere de ki: "İmkanınızın elverdiğini yapın. Biz de yapmaktayız.
İman etmeyenlere de ki: 'Yapabileceğinizi yapın; elbette biz de yapacağız.'
İman etmiyenlere (Ey Rasûlüm) de ki; “- Bulunduğunuz hal üzere çalışın, biz de çalışıcılarız.
121, 122. İnanmayanlara de ki: “Kendi yerinizde çalışın, biz de çalışıyoruz. Bekleyin, biz de bekliyoruz.
İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni bulunduğunuz yerde yapınız! Biz de yapmaktayız.”
İnanmayan kimselere diyesin ki: «Elinizden her geleni yapınız, biz de yaparız
İnanmayanlara de ki: “Elinizden geleni yapın, biz de (tebliğ vazifemizi) yapıyoruz.”
121, 122. Îmân idenlere di ki: "Elinizden geleni yapınız biz de elimizden geleni yapacağız netîceye intizâr idiniz biz de intizâr ideceğiz."
121,122. İnanmayanlara: "Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu biz de yapıyoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz" de.
İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız.”
İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni yapın! Biz de yapacağız!
İman etmeyenlere de ki: Elinizden geleni yapın! Biz de (gerekeni) yapmaktayız!
İnanmıyanlara de ki: "Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız."
İmana gelmeyen o kâfirlere de ki: "Elinizden geleni geri koymayın! Biz de yapacağımızı yapacağız."
İyman etmeyenlere de de ki: siz yerinizde sayarak yapacağınızı yapın her halde biz çalışıyoruz
Îmân etmeyenlere de ki: “Gücünüzün yettiğini (elinizden geleni) yapın! Biz de (tebliğ vazifemizi) yapmaktayız!
İnanmayanlara de ki: “Elinizden ne geliyorsa yapın. Biz de yapmaktayız.”
Îman etmeyeceklere de ki: «Elinizden, gücünüzden geleni yapın. Biz de şübhesiz çalışıcılarız».
O hâlde, îmân etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni yapın! Şübhesiz biz de (öyle)yapanlarız.”
İman etmeyenlere “Bulunduğunuz yerde yapacaklarınızı yapın, bende, ne yapmam gerekiyorsa yapacağım.”
İnanmıyanlara de ki: "Elinizden geleni yapın, işte biz de yapacağız.
İman getirmeyenlere de ki: Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız;
İnanmayanlara de ki: “Elinizden geleni/durumunuz neyi gerektiriyorsa yapınız! Muhakkak biz de yapmaktayız.”
İman etmeyenlere de ki: “Elinizden geleni yapın! Biz de (elimizden geleni) yapıcılarız.”
İman etmeyenlere gelince, onlara de ki: “Haydi, hakîkati susturmak için elinizden geleni yapın! Fakat şunu iyi bilin ki, biz de onu tüm insanlığa duyurmak için elimizden geleni yapacağız!”
İman etmeyenlere de ki:
-“Elinizden geleni yapın! Biz de yapmaktayız”.
İnanmayanlara şöyle de: " Elinizden geleni geri koymayın. Çünkü biz görevimizi yapmak zorundayız.
İnkâr edenlere de ki: “Elinizden geleni yapın! Biz de gerekeni yapmaktayız!”
İnanmayanlara: “siz yerinizde (sayarak ne yapacaksanız) yapın! Biz de (yapacağımızı) kesinlikle yapacağız...”
Ve inanmayanlara gelince, onlara şöyle de: “Artık elinizden ne geliyorsa yapın; ama bilin ki, biz de [Allah yolunda elimizden geleni] yapacağız;
İman etmeyenlere de de ki: – Siz kendinize yakışanı yapın biz de bize yakışanı yapacağız. 6/125, 7/146
İnanmamakta ısrar edenlere ise de ki: “Siz, kendinize yakışanı yapınız, unutmayın ki biz bize yakışanı yapmaktayız:
İman etmeyenlere de ki: "Elinizden geleni yapın, şüphe yok ki biz de gerekeni yapacağız. (Halkı doğru yoldan alıkoymaya çalışıp durun, biz de onları doğru yola iletmeye çalışacağız)
Ve iman etmeyenlere de ki: "Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız. "
Ve imân etmeyenlere de ki: «Siz kendi iktidarınız dairesinde çalışınız, şüphe yok ki, biz de çalışanlarız.»
121, 122. İman etmeyenlere de de ki: “Siz yerinizde sayarak elinizden geleni yapın, ama biz de çalışacağız, gerekeni yapacağız. Siz bizim için felaket gözleyin bakalım, biz de eski ümmetlerin başına gelen felaketlerin size gelmesini gözleyip bekliyoruz.
İnanmayanlara de: "Olduğunuz yerde yapacağınızı yapın, biz de yapıyoruz!"
Îmân itmeyenlere söyle: "Siz istediğiniz gibi hareket idin, biz de istediğimiz gibi hareket iyleriz.
İnanmayanlara de ki “Kendi konumunuza uygun olanı yapın, biz de yapıyoruz.
İman etmeyenlere şöyle de:-Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız.
İman etmeyenlere de ki: Siz elinizden geleni yapın; biz de yapıyoruz.
İnanmayanlara de ki: "Yapabildiğinizi yapın, biz de işimizi yapıyoruz."
121-122. daħı eyit anlara kim inanmazlar “işleñ yirlülenmekligüñüz üzere bayıķ biz işleyicilerüz. daħı göz dutuñ bayıķ biz göz dutıcılaruz.”
Daḫı eyit yā Muḥammed kāfirlere: ‘Amel eyleñüz ḥālüñüz üstine, biz daḫı‘amel ider‐biz.
İman gətirməyənlərə de: “Siz etdiyinizi (bacardığınızı) edin, biz də etdiyimizi edəcəyik!
And say unto those who believe not : Act according to your power. Lo! we (too) are acting.
Say to those who do not believe: "Do what ever ye can: We shall do our part;(1624-A)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |